Arc Browser

Bir web geliştirici olarak tarayıcılar en temel araçlarımızdan birisi. Yeni şeyleri test etmeyi seven biri olarak, birçok tarayıcı denedim ve bazılarını uzun süre ana tarayıcım olarak kullandım. Şu sıralar ise Arc tarayıcısını deniyorum ve oldukça hoşuma gittiğini söyleyebilirim. Bu yazıda, şimdiye kadar edindiğim deneyimleri paylaşmaya çalışacağım. Ancak bunun öncesinde, tarayıcılarla olan geçmişimden bahsetmeden edemeyeceğim.

Biraz Geçmiş

Internet Explorer'dan farklı bir tarayıcı olduğunu, Netscape ile keşfettiğim dönemlerden bu yana tarayıcıların evrimini izledim. Netscape ve sonrasında Mozilla, web deneyimini gerçekten bir sonraki seviyeye taşıdı. O dönemlerde Opera, farklı bir alternatif olarak öne çıktı. Hala farklı tarayıcılara göre CSS yazdığımız ve hatta tarayıcılara özel CSS dosyalarımızın olduğu zamanları hatırlıyorum. Bu, her ne kadar sorunlu bir deneyim olsa da, benzer deneyimlere ulaşmak için çeşitli hackler kullanmak bir yandan da zevkliydi.

Google Chrome'un gelmesiyle her şey olumlu anlamda büyük değişiklikler yaşadı. O dönemde Gmail, GTalk ve Google Reader gibi uygulamalar nedeniyle Google'a olan hayranlığım, Firefox'u bırakıp Google Chrome'a geçmemi kolaylaştırdı. Yanlış hatırlamıyorsam, Firebug nedeniyle Firefox'u bir süre terk etmekte zorlandım, ancak Chrome'un geliştirici araçlarıyla Firebug'un yerini alması sanırım çok uzun sürmedi. Ayrıca, Google Chrome'un Linux versiyonu başlangıçta mevcut değildi, ancak Linux'a geldikten sonra ana tarayıcım Chrome haline geldi.

Google Chrome'un piyasayı domine etmesi ve kendi isteğine göre teknolojiyi yönlendirmeye çalışması nedeniyle, Chromium tabanlı olmayan bir tarayıcının da var olması gerektiğine inanıyordum. Bu nedenle, yaklaşık dört sene önce Firefox'a geçtim ve o zamandan beri neredeyse Firefox'u kullanıyorum. Ne yazık ki, Firefox bu süre zarfında hiçbir zaman Chrome kadar hızlı olamadı, ama belki size saçma geliyor olabilir, çeşitliliği sürdürmek adına Firefox'u tercih ettim. Opera da Chromium'a geçtikten sonra, Internet Explorer ve Firefox dışında farklı bir tarayıcı motoruna sahip bir tarayıcı kalmamıştı ve Internet Explorer'ın hayatımızdan çıkması çok önceden istediğim bir şeydi. Şimdi ise o da Chromium'a geçerek, elimizde Chromium kullanmayan tek major tarayıcı olarak Firefox'u bıraktı.

Bu kadar Chromium karşıtı konuştuktan sonra neden yine bir Chromium tabanlı tarayıcı kullanıyorum derseniz, insan yaşlandıkça enerjisi azalıyor ve en azından benim için idealler için çaba göstermek yerine yavaş yavaş kayıtsız kalmayı tercih edip daha pragmatik bir yaklaşıma geçiş yaptığımı söyleyebilirim. Temelde basit bir araç olan tarayıcılar için bu kadar felsefi bir yaklaşım sergilemek, hatta bunun için bir yazı kaleme almak saçma gelebilir; ancak kendi Twitter geçmişime bile baktığımda, tarayıcılarla ilgili ne kadar çok şey yazdığımı görmek, bir noktadan sonra en azından benim için basit bir uygulamadan öteye geçtiğini gösteriyor. Bu konuda yazılacak çok şey olsa da, bunları başka bir yazıya bırakıyorum.

Arc Browser ve Özellikleri

Chromium tabanlı bir tarayıcı olduğundan zaten bahsettik, bu da Chrome eklentilerine ulaşabilme imkanı sağlıyor. Ancak beni cezbeden özelliklerinden bahsederek başlamak istiyorum. Özellikle aşağıda ayrı bir başlık olarak belirttiğim bu 2 özellik, Arc'ı günlük tarayıcım olarak tercih etmemdeki asıl sebeplerden biridir.

Minimalist Arayüz

Bütün tarayıcılarımda aradığım özelliklerden biri bu oldu. Firefox'da bunu sağlamaya çalışmıştım ancak kullanılabilir bir halde değildi.

Ancak Arc ile buna ulaşmak çok kolay. Sidebar'ı auto-hide modunda kullanabiliyor ve hatta auto-hide ile uğraşmaya gerek kalmadan tablar arasında Command Palette ile geçiş yapabiliyorsunuz.

Command Palette

Sanırım hayatıma Sublime Text ile giren Command Palette, artık bilgisayar başında geçirdiğim her an kullandığım bir araç. OSX'de Cmd+Space ve editörlerimde farklı keybind'lere sahip. Arc içinse, Cmd+T. Yani aslında bakarsanız, diğer tarayıcılarda yeni sekme kısayolu ve bu kısayol size hem tablarınız arasında geçiş yapabilme hem aksiyon çalıştırabilme hem de yeni bir sekme açabilme şansı sağlıyor. Açıkçası, böyle bir özelliğin olmasını daha önceki tarayıcılarımda da istiyordum. Belki Chrome DevTools'da buna benzer bir özelliği görebilirsiniz ancak tarayıcı seviyesinde sahip olmak gerçekten güzel.

Split Screen

Özellikle OSX'in pencere yönetimi konusunda ne kadar berbat olduğunu düşününce bu özellik Arc'ın favori özelliklerim arasına girmeyi kolaylıkla başarıyor. Farklı tarayıcı pencereleri açarak bunları ekranda ayırmak yerine Arc içerisinde pencereleri ayırabilyorsunuz. Yine bir editörde bulabileceğiniz bir çok seçeneğe sahip split ekran özelliğine sahip.

Geçici Uygulama Pencereleri (Little Arc)

Bazen uygulamalarınız yeni pencereler açma ihtiyacı duyabiliyor. Örneğin masaüstü uygulamanızın tekrar kullanıcı doğrulama ihtiyacı duyduğunda olduğu gibi. Bu pencereler aslına bakarsanız geçici ve tek seferlik pencereler ve Arc'ın bunun için bir çözümü var. Little Arc bu gibi durumlarda açılan mini bir tarayıcı ve ana tarayıcınızdan bağımsız çalışmakta ve işiniz bittiğinizde kapatabilmektesiniz. Ama bunun yanında bazı linkleri önizleme şansına sahip oluyorsunuz. Bunu en sık kullandığım yerlerden birisi Google Docs. Her hangi bir doküman açtığında bunu yeni bir tabda açmak yerine bir önizleme ekrarnında açıyor ve dilerseniz yeni bir taba geçiş yapabiliyorsunuz veya işiniz bittiğinde ESC tuşuna basarak veya kapatma butonunu kullanarak kapatabiliyorsunuz.

En temel favori özelliklerim bunlar olsada aslına bakarsanız bunlarda dışında kısayollar, skeçler,notlar, özelleştirebilme seçenekleri ve sidebar özellikleri gibi birçok özelliğe sahip ve üretkenliği genel olarak artırması artık Arc'ı favori özelliğim yapan unsur.