Skip to content

Yeni blog serüveni

Updated: at 09:12 AM

Bu yazıya başlamadan önce blog tutmaya ne zaman başladığımı düşündüm ve ilk blog denememi sanırım 2006 yılında yapmıştım. Ardından birçok kez blog sahibi oldum ve kapattım. Açıkcası uzun süredir bloglarını canlı tutan insanlara hayranlık duyuyorum.

Aslında çoğu başarısız denemeler değildi. Eskiden blogların ve forumların popüler olduğu o zamanlarda birçok yazı yazdım ve paylaştım. Hatta bir kısmının oldukça popüler olduğu zamanlarıda hatırlıyorum. Ancak her zaman yeni şeyler deneme arzum bu blogların sürdürülebilirliğini engelledi. Yeni blog araçları, yeni dizaynlar beni her zaman cezbetti ve aslında değişimler genellikle blogların sonu oldu.

Kabaca ne kadar yazı/makale yazdığımı hesaplamaya çalıştığımda yaklaşık yüzün üzerinde yazı yazdığım gördüm. Sürdürmüş olsam aslında bir blog için ortalamanın üstünde bir rakam olduğunu sanırım söyleyebilirim. Ama diğer yandan blog tutmayı bırakma nedenlerimden biri de sanırım buydu. Yıllar geçtikçe ve teknoloji değiştiktçe, o amatör ruhla yazdıklarım bana basit gelmeye başlıyordu. Halbuki işin, insanın doğasında olan bir şey bu ve belkide uzun süredir blog sahibi olanlara hayranlık duyma nedenlerimden biriside bu: Kendileri ile barışık olmaları. Her şeyin daha profesyonel, daha “mükemmel” olması gerektiği düşüncesi bloglarımın sonunun gelmesindeki bir başka nedendi.

Sanırım yazmak bir şekilde iyi geliyor ve son zamanlarda kariyerimde yaşadığım değişikliklerle daha çok yazmak istediğim bir dönemdeyim. Yeni şeyler öğrendiğim ve tecrübelerimi not düşmek istediğim bir süreç. Belki sonu diğerleri gibi olacak ama en azıdan şimdilik bunu yaparken zevk alıyorum ve asıl amaç bu değil mi?

Bu yazıyı yazmayı tamamladıktan bir süre sonra RSS beslemelerimi kontrol etmek istedim. Belkide pek şaşırtıcı olmayan bir şekilde neredeyse yarısının artık aktif olmadığını gördüm. Bir çoğu eskiden yakından takip ettiğim ve kaliteli içerik üreten bloglardı. Bazıları kariyerlerinde artık başka yollara gittikleri için, bazıları için ise blog yazmak ilgi alanları olmaktan çıtığı için bırakmış görünüyorlar. Sonuçta blog yazmak bir bakıma kendi marketingini yapmak anlamına da geliyor ve bu amaca ulaştıktan sonra efor gerektiren bu işi yapmak istemeyenler için bırakmak normal karşılanabilir.

Her ne kadar bir çok başrılı örneği olsada bloglar ve forumların devrinin biraz sonra erdiğinide düşünüyorum. Ekosistemin hızla büyümesi ve içerik sayısının artmasınında sanırım bunda etkisi var. Medium (en sevmediğim platform olma özelliğini taşır), hashnode ve dev.to gibi platformlar blog yazmayı kolaylaştırdı ancak içerik denizinde kaliteli içeriklere ulaşmak zorlaştı.Bunun yanında AI ile insan etkileşiminin daha da azaldığı bir döneme girdiğimizi hissediyorum.

2007 yılı

2007 yili blog

2010 yılı

Yandaki logo’yu özellikle taşıyıcı katmanın arkasında duruyor gibi yapmaya çalıştığımı hatırlıyorum. O zamanlar CSS animasyonlar sanırım yoktu ve logonun sayfayı kaydırdığımda haraket etmesini sağlamaya çalışmışım.

Eskiden yumuşak köşeler konusu CSS’le çözülmeye başlayalı çok zaman olmamıştı ve sanırım bunu kullanmayı çok istedim.

$(window).scroll(function(){
	var i=$('#icerik-tek,#icerik'); var l=$('#logo'); var y=$(this).scrollTop(); var m=i.height()-260;
	//sacma bir hesaplama oldu ama sanirim is goruyor.
	if(y>0){if(y>m){l.stop().animate({"top":m});}else {l.stop().animate({"top":y-40});}}else {l.stop().animate({"top":"0"}).animate({"top":"10"});}
});

2010 yili blog


Previous Post
Inertia.js ile Modern Web Uygulamarı Geliştirme